Geçen yıl yeni bir yıla girerken çok tuhaf bir duygu içindeydim. Çok yoğun ve büyük sorumluluk alarak, söylemsem de, şikayet etsem de, homurdansam da yine de severek yaptığım işimden ayrılmıştım. Son dönemlerde yoğunluğu giderek artan baskılardan ve anlamsız kulislerden kurtulmuş, yepyeni, özgür yeni iş hayatına yelken açmıştım. 12 yıllık alışkanlığı bir anda bitirmenin verdiği garip boşluk duygusu ile ohhhh bilseniz ne kadar da hafiftim. Kuşlar gibiydim. Uzun bir süre çalışmadım. Çalışmak istemedim. Üzerimden geçen tırın etkisi 6 ay sürdü. 6. ayda artık bir şeyler yapsak iyi olur dedim. Ataların söylediği doğru sözleri kulak arkası yaptım. “Dostla iş olmaz”, “arkadaşla alışveriş olmaz” gibi belki de binlerce tecrübe ile sabitlenen bu sözleri ciddiye almayarak, bir dostumla ve üstelik onun da bir dostuyla iş kurdum. İyi başlamıştık. Projelerimiz vardı. Uçuyor kaçıyorduk. Geçen zamanda bu kadar uçup kaçmanın çok da gerçekçi olmadığını öğrendik... Yeni işler alınmaya çalışılıyor...
zar tutmam tutanı da sevmem...